23 Aralık 2010 Perşembe

Efsaneler #1 - Billy Bremner

Ülke: İskoçya
Doğum Tarihi: 9 Aralık 1942
Ölüm Tarihi: 7 Aralık 1997
Mevki: Orta Saha
Oynadığı Takımlar: Leeds, Hull City, Doncaster

Hangi 50-60 yaşlarındaki Leeds United taraftarına Billy Bremner deseniz, eminim ki size anlatacakları 1-2 anıdan çok daha fazlası olacaktır. Hiç Yorkshire'a gittim mi? Hayır ama Bremner'ın Leeds'deki efsanesinden haberdar olmak için orada bulunmaya gerek yok. 17 yaşında, 1959 yılında ilk kez Leeds forması giyen efsane yaşında kaptanlığa yükseldi ve 11 yıl boyunca takımının kaptanlığını yaptı.

Billy, liseli bir gençken İskoçya'nın Stirling bölgesinde bir Leeds United scoutu tarafından keşfedilir ve hemen Elland Road'un yolunu tutar. Daha önce Arsenal ve Chelsea takımları da onu izlemiştir ancak boyunun çok kısa (1,65) olması nedeniyle "bundan topçu olmaz" diyerek İskoçya'ya geri gönderilir. 16 boyunca hiç çıkarmamak üzere giyer ilk kez Leeds formasını 1960'da. Kısa sürede hırçın, sert, tutkulu ve zeki futboluyla kendine ün yapar. 1964 yılında takımı ikinci ligden birinci lige yükselmeyi başarır. Leeds'in birinci lige damga vurması uzun sürmez ve liderliğe oynamaya başlarlar. 1966 yılında takımın kaptanı Bobby Collins sakatlanır. Menajer Don Revie kaptanlığı Bremner'a verir ve Collins bir daha pazuband göremez. Bremner 1976 yılına kadar kaptan kalacaktır.

1970'lerde Leeds daha önce hiç başarılmayan bir olayı gerçekleştirmeye çok yakındır. Lig, FA Cup ve Avrupa şampiyonluğu. Talihsiz bir şekilde üçü de ellerinden kaçar ve bu süreçte Leeds United takımı dünya çapında "çirkeflikle" tanınacaktır. Özellikle Billy Bremner, ülkenin en antipatik futbolcularından biri olmuştur. 1974 yılında kulübün efsane menajeri Don Revie görevinden İngiltere'yi çalıştımak üzerine ayrılır ve yerine Brian Clough getirilir. Clough'un futbolcularla, özellikle de kaptan Bremner'la yaşadığı sorunlar üzerine 44 gün sonra görevine son verilir. Bu süreçte Leeds son 20 yılın en başarısız dönemini geçirir.

Eski günlerdeki başarılar yavaş yavaş tarih olmaktadır ve kulüp yöneticileri artık bazı şeylerin değişmesi gerektiğini düşünür. 1976'da Bremner Leeds'ten ayrılır. 17 yılda tam 772 kez forma giymiştir ve bu halen kulüp tarihinin en iyi ikincisi olduğu anlamına geliyor. Doncaster ve Hull City'de kendisi adına fena olmayan günler geçirir ve yaş 39 olunca da futbola veda eder. 

Bremner 80'lerde menajerliğe de el atar ama öyle futbolculuktaki kadar efsaneleşen bir başarıya imza atamaz. 1997 yılında kalp krizi geçirir ve hayatını kaybeder. Ama Leeds taraftarları onu asla unutmayacak. Elland Road'a ne zaman gitseler, Billy Bremner heykeli onları karşılayacak çünkü. 


The Ballad of Billy Bremner (Bremner Marşı)

There's a tale I'm goin' to tell you
All about a brave young man
Who was born in bonny Scotland
That's where history began

He once cheered the Glasgow Celtic
Just the soon as he could talk
And he'd kick a paper football
Just the soon as he could walk

And his name is Billy Bremner
We will never forget his deeds
He was made to play for Scotland
Now he captains United of Leeds

So he came to Leeds United
And they made Don Revie the boss
All the Elland Road fans were excited
and wor gain was Celtic's loss

Many giants have tried to slay him
When he fights for every ball
But he knows the famous saying
When they're big the harder they fall

And his name is Billy Bremner
We will never forget his deeds
He was made to play for Scotland
Now he captains United of Leeds

When they talk of Matthews and Pele
Of Lawton and Finney and James
Like a whiskey in your belly
He will glow amongst those names

He will lead our lads to glory
He will lead our lads to fame
When they sing United's story
You will always hear the name

And his name is Billy Bremner
We will never forget his deeds
He was made to play for Scotland
Now he captains United of Leeds

And his name is Billy Bremner
We will never forget his deeds
He was made to play for Scotland
Now he captains United of Leeds

25 Kasım 2010 Perşembe

Steffen Hofmann

  Ülke: Almanya
Doğum Tarihi: 9 Eylül 1980
Mevki: Orta Saha
Takım: Rapid Vienna

Steffen Hofmann için Rapid Vienna'nın Alex'i diyebiliriz. Almanya'nın amatör liglerinde top koştururken, Bayern Münih tarafından keşfedilip altyapıya 1997 yılında kazandırıldı. Paf takımla bir şampiyonluk yaşadı ve Bayern II takımında bir kaç şans buldu. Oradaki performansıyla 2001-02 sezonunda A takımla bir maça çıktı ancak orada tutunamadı.

Bayern, onu sonradan yıldızlaşacağı Rapid Vienna'e 2002-03 sezonunda yolladı. Gösterdiği performansla kısa sürede taraftarın sevgilisi olmayı başardı. 2005 yılında takımına lig tarihindeki otuz birinci şampiyonluğunu kazandırdı. Avusturya Ligi'nin Andreas Ivanschitz'le beraber en iyi orta saha oyuncusu olarak görülüyordu.

Sezon sonunda Hofmann Almanya'ya dönmeye karar verdi. 2005-06'da 1860 Münih'le gösterdiği felaket performans, onun için en iyi yerin Avusturya olduğunu gösterir nitelikteydi. 2006'da tekrar en iyi olduğu yere, Rapid'e geri döndü. Henüz ilk maçında sakatlanarak sezonun yarısını kaçırdı ama dönüşü mükemmel oldu. O zamandan beri Rapid'in kaptanı ve en kilit oyuncularından biri. 

Tekniksel özellikleri ve devamlılığı yüzünden taraftarlar ona "soccergod", futbol tanrısı lakabını taktı. 2008 yılında bir dakika bile kaçırmayarak inanılmaz bir rekora imza attı. Nam-ı-diğer futbol tanrısı, 30 yaşında ve ait olduğu yer olan Rapid'de futbol kariyerini sürdürüyor.

3 Kasım 2010 Çarşamba

Ljubomir Fejsa

Ülke: Sırbistan
Doğum Tarihi: 14 Ağustos 1988
Mevki: Ön libero, orta saha
Takım: Partizan

Ljubomir Fejsa, sağlamlığı ve güçlü yapısıyla dikkat geçen 22 yaşındaki Partizan'lı futbolcu. Partizan'a ilk transfer olduğunda potansiyeli çok yüksekti ama beklenen çıkışı tam anlamıyla gösteremedi.

Fejsa profesyonel kariyerine 18 yaşında Hajduk Kula takımında başladı. Sırp SuperLiga'sında gösterdiği etkileyici performans, kısa sürede Partizan'ın ilgisini çekti. Kula'da 58 maçta 2 gol attı ve 2008-09 sezonu başında ülkenin en güçlü takımlarından FK Partizan'a transfer oldu. Yaklaşık 1 yıl Partizan'ın Fejsa'yı alacağı söylentileri vardı ve bu transferi neredeyse Sırp medyası yaptı.

Partizan'la tam 5 yıllık bir sözleşme imzaladı ve 5 numaralı forma ona verildi. Yani Partizan, Fejsa'nın başarılı olacağına emindi. Ki o da hayal kırıklığı yaratmadı. Kula'daki performansını bu kulüpte de devam ettirdi, hala bir adım daha atması bekleniyor. O adımı da atarsa, önemli bir lige transfer olabilir. 

2007-2010 yılları arasında Sırbistan U-21 takımında 23 kez oynadı, 2 gol attı. 24 Kasım 2007'deyken A milli takım formasını da bir kez Kazakistan'a karşı giydi ancak bir daha milli takıma seçilmeyi başaramadı.

Fejsa'nın artık kendisinden beklenen "yıldız" konumuna gelmesi zor gözüküyor ama Avrupa'da oynama potansiyeli fazlasıyla var, gidemezse yazık olur.

2 Kasım 2010 Salı

Václav Kadlec

Ülke: Çek Cumhuriyeti
Doğum Tarihi: 20 Mayıs 1992
Mevki: Forvet
Takım: Sparta Prague

Vaclav Kadlec, Çek Cumhuriyeti milli takımının gelecek için umutlu olmasının tek sebebi. Jan Koller ve Milan Baros jenerasyonunun yavaş yavaş etkisini kaybetmesi, Çek Cumhuriyeti futbolunun hızla düşeceği anlamına geliyordu bir süre öncesine kadar. Ta ki bu topçu ortaya çıkana dek...

Kadlec kariyerine 5 yaşında, Prag'ın bölgesel takımlarından Bohemians 1905'te başladı. 1997'den 2008'e kadar bu kulübün altyapısında oynadı. Böyle bir yeteneğin ülkenin en büyük takımına transfer olması beklenmedik bir olay değildi. 2008'de Sparta Prague onu kadrosuna kattı ve yeteneğiyle çok kısa bir sürede A takıma yükseldi. 16 yaşında Çek 1. liginde gol atarak bu ligin en genç golcüsü oldu.

Çek Cumhuriyeti U-17 takımında toplam 26 maça çıktı, 18 gol attı. Bu konuda da ayrı bir rekora imza attı. Arından sırasıyla U-18 ve U-19 takımlarında da oynadı. Bu takımlarda toplam 5 maça çıkıp 1 gol attı. Tabii ki genç takımlarda oynamayacaktı 21 yaşına kadar. 18 yaşında Çek Cumhuriyeti A takımına çağırıldı. İlk maçını Liechtenstein'a karşı oynadı ve gol attı. Çek milli takımının en genç gol atan oyuncusu oldu.

Tomas Rosicky ve Milan Baros'un ardından ülkesinin yeni yıldızı olmanın en büyük adayı. Geçen yaz Chelsea'nin onunla ilgilendiği yönünde haberler çıkmıştı. Ellerini çabuk tutarlarsa iyi olur, keza Vaclac Kadlec'in değeri her geçen gün katlanıyor.

Ayrıca bu arkadaş Football Manager oyununda da büyük yetenektir. İlgilenenlere duyurulur.

Lewis Grabban

 Ülke: İngiltere
Doğum Tarihi: 12 Ocak 1988
Mevki: Kanat, Forvet
Takım: Millwall

Lewis Grabban yetenekli ama beyinsiz oyuncu furyasından. Colin Kazım gibi biraz. Topla ilişkileri iyi ama ne zaman ne yapacağını bilmeyen genç bir oyuncu. 5 maç oynayıp 25 maç yatan tip bir adam.

2005 yılında Crystal Palace takımında futbol hayatına başladı. Palace'ın rezerv takımında ve U-18 liginde ilk sezon toplam 28 gol attı ve çok etkileyici bir görüntü çizdi. Bu iyi görüntüsüyle Carling Cup'te Walsall karşısında ilk maçına çıktı ve asist yaptı. 2005-06'da rezerv takıma geri döndü ve iyi çizgisini devam ettirdi. 2006 Ağustos'unda Oldham'a kiralık olarak gitti. 9 maç oynadı ve hayal kırıklığı yarattı.

Ara sıra parlayıp ara sıra sönen Grabban, Crystal Palace formasıyla o sezon oynadığı bir maçta dramatik bir gol attı. Ancak devamını getiremedi. 2007-08'de Motherwell'e kiralandı, yine katkı yapamadı. Sonunda Crystal Palace da ondan ümidini kesti. Coca-Cola Championship'ten Coca-Cola League 1 ekiplerinden Millwall'a bonservisiyle transfer oldu.

2008 başında gerçekten etkileyici bir başlangıç yaptı. Çıktığı ilk 3 maçta 2 gol attı. Sezonun ortalarında bir maçta da ilk dakikada bir gol attı. Ama o sezon istikrarsız görüntüsüyle sadece 3 gol atabildi. 2008-09'da da bu inişli çıkışlı performansı devam etti. Artık Millwall menajerinin canına tak ettirmiş olacak ki, 2010'da Brentford'a kiralandı. İlk maçında yine gol attı. Ama devamını getirebilecek mi, tam bir muamma.

Eğer önünüzde hayati bir maç varsa, Lewis Grabban'ı transfer edin, ilk maçında gol atsın. Sonra yollayın. Böyle bir topçu işte.

30 Ekim 2010 Cumartesi

Joseph Kamwendo

Ülke: Malavi
Doğum Tarihi: 23 Ekim 1986
Mevki: Sağ Bek, Sağ Açık
Takım: Orlando Pirates

Joseph Kamwendo, Türkiye'ye gelse başarılı olacağını düşündüğüm topçulardan. Türkiye dediysem, Bank Asya ligi tabi ki. Kısa boylu ve çok hızlı bir oyuncu. En öne çıkan özelliği mücadeleci yapısı, tartışmasız.

Kamwendo, futbola doğduğu yerin takımı olan MTL Wanderers'ta başladı. Bu takımda Malavi liginin altını üstüne getirdi, kibar tabirle. Oradan, bir gömlek daha iyi bir lig olan Zimbabwe ligine, CAPS United takımına gitti. Burada da çok başarılı olunca, Avrupa'nın dikkatini çekti. Tipik bir Danimarka ligi transferi olarak, Nordsjælland takımıyla 2005-06 yılında anlaştı. Belki genç oluşu, belki yetersiz oluşu nedeniyle fazla tutunamadı Avrupa'da. 16 maçta 4 gol attı ancak performansı yeterli bulunmadı ve futbola başladığı MTL'ye geri döndü. 

2007'de Afrika'nın tartışmasız en iyi ligi olan Güney Afrika liginin en iyi takımlarından Orlando Pirates'a gitti. İlk maçında Tottenham Hotspur'e hazırlık maçında şık bir gol attı ancak devamını fazla getiremedi. 3 sezonda sakatlıklarla boğuştu ve sadece 33 maç oynayabildi. 2010 başında da Vasco da Gama'ya kiralandı. 

Şu ana kadar 36 kez Malavi milli formasını sırtına geçiren Kamwendo'nun hala kendisinden beklenen çıkışı gerçekleştirme süresi var.

César Santin

Ülke: Brezilya
Doğum Tarihi: 24 Şubat 1981
Mevki: Forvet
Takım: FC Copenhagen

Cesar Santin, 29 yaşında çok yönlü ve versatil bir forvet. Kısa boyuna rağmen hem pivot santrafor, hem ikinci santrafor mevkilerinde oynayabiliyor. 

Brezilya'da kariyerine San Jose takımında başladı. Sırasıyla Gremio, Vitoria ve tekrar San Jose'de forma giydi. Çok fazla sivrilemedi ve sıradan bir görüntü çizdi Brezilya liginde. Çoğu kişinin göremediğini görmüş olacaklar ki, İsveç birinci liginin iyi takımdarından Kalmar FF onu 2004'te renklerine bağladı. Kalmar henüz o sezon birinci lgie çıkmıştı ve çıkış arıyordu. Santin de tam onların aradığı santrafor olacaktı. Takımının en büyük yıldızlarındandı ve orta sıra takımı olması beklenen Kalmar'ı Avrupa kupalarına taşımayı başardı.

4 yıl oynadığı İsveç liginde 132 maça çıktı, 42 gol attı. Pek iyi bir rakam gibi gözükmeyebilir ama Kalmar taraftarının unutmayacağı topçulardan birisi oldu. Forvet seçimlerini her daim beğendiğim Copenhag, 2008'de onu transfer etti. Transfer döneminde FCK başkanı ligdeki en iyi kadroyu kuracaklarını iddia etmişti ancak transfer dönemi sonuna kadar iyi bir transfer yapamadı. Son dakikada Santin'i alması bir panik transferi olarak görüldü ancak sonuç hiç de öyle olmadı. İki sezonda Copenhag'da 70 maça çıkan Santin 32 gol attı.

Evet yetenekli bir oyuncu ama 29 yaşında. Bana göre Copenhag onun kariyerinin tavan noktası. Kalabildiği kadar Avrupa'da kalması gerekiyor. İyi topçu özünde.